22 Mayıs 2011 Pazar

YUVARLAĞIN KÖŞELERİ

Soru çözmek de kar etmiyor artık.Beni ,tek ve hep huzura kavuşturan o zevkten de mahrum bırakıyorum kendimi.Saçma sapan bahaneler üretiyorum: sürekli kullandığım  kalem olmadan çözemem ki soru;şu kitap da bitsin,başlıcam; kafama takılan iki meseleyi de bir kaç taramayla aklıyorum bugün,söz;yağmur dursun,güneşin sarısı vursun cama,olacak...


Kendime biçtiğim mühletlerin sonu gelmiyor.Acı olan; mazeretlerimin gidişatı.Dün gece , dünyanın yuvarlaklığına'' inandıran'' Galileo ye kadar vardım nihayet.

Dümdüz olsaymış ya dünya.Dönüp dolaşıp kendime varmam şartmıymış.Ya çemberin içindeymişsin,ya da dışında.Saçma!Düz ün anlamı Öklidyen geometride eksik kalırmış.Öklidyen olmayana ihitiyaç varmış.Bir parçamız da eksik kalsın(!) Dönüşümler ve geometriler dersinde uğraş bakalım düzlerle.
Köşe yoksunluğundan hepsi;çarpıp duramamaktan sivri uçlara.
Belki de ben bulamıyorum .Yuvarlağın köşeleri de olabilir zira.Yine döndük mü başa...Üstelik bu kadar kısa zamanda...


YUVARLAĞIN KÖŞELERİ

Aşka gönül ile düşersen yanarsın.
Zeka ile düşersen kavrulursun.
Akıl ile düşersen çıldırırsın.
Duygu ile düşersen gülünç olursun.
Aşka düşmezsen kalabalığa karışırsın, ezilirsin.
Sersem sersem bakınıp durma bir yol seç.

                                       Özdemir ASAF









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder