20 Kasım 2012 Salı

Madem ki...

''Yine bir kuyuya doğru çekiliyor
Yine yeniliyor yenilgisini hep yeniden

Azalıyor,

Eskiyor beden...''




 Ve madem ki....
 Hem madem ki...

Diyorsam hala...

Kabuğumu sırtlayıp tutunmam gerek yine kendime...






15 Mart 2012 Perşembe

Gözyaşıymış...

'' Ah!yine de yolumdaki kederi kimse bilmesin,
büyüsün,genişlesin,dolansın ömrümü;
kapısı kapalı çoktandır,penceresi dargın.''


Onca 'ah'ın peşi sıra çekilen 'ah' lardır bunlar.
Sanırım eşik dedikleri yer burası.
Kurulan cümlelerin yarısı olumsuz; diğer yarısı soru cümlesi olan biri için büyümemek tercih edilebilir olmalı.
Bağlantısız tümcelerin arda arda dizilişi de cabası.
Peki ama zararın neresinden dönülse kardı?,
Bağdat' a gidilmiş miydi?Yoksa gidilmeli miydi?

Anlaşıl(a)mamak ciddi sıkıntılar yaşatır insana.Ama çok daha kötüsünü biliyorum; anlaşıldığını zannetmek.
Üstüste yazdığım şu sekiz satırın ne söylediği belli değilken; yine de umut yok mudur?
Vardır.
Ucundan köşesinden yakalayan;bir parçasını ya da tamamına ortak olan biri mutlaka vardır.
Olmalı.
Çünkü...
......
'.....İnsanın insana raptolduğu cevher' -İsmet Özel in deyişiyle-çıkmakta yüzeye.
En ufak çatlaktan gözkırpar oldu şimdilerde....




'E haydi bakalım o zaman' demeli miydi?

10 Şubat 2012 Cuma

Sıfır değerlidir...

Uzun zamandır okuyamıyorum,uyuyamıyorum,umursamıyorum ve fakat yiyorum...
Onca olumsuzluğun hıncıyla dolu ben;kendimi suçlamakla kalmıyorum.Yiyerek cezalandırıyorum.
Çikolata iyi gelirmiş-miş-..Bir müddet sonra o da -doz aşımı aşamasında- etkisini kaybediyor.
Yine de hep şükrediyorum.
Şükretmek iyi geliyor;beraberinde bir melodi getiriyor.
Sıfırın değerini hatırlatıyor...



29 Ocak 2012 Pazar

Beklenen Pazar...

Kar,Çay ve Mozart la en keyifli Pazar günümü mü yaşıyorum ne?
Herşey Aydınlanmış olabilir mi?
28 yaşımın son demlerinde kendini çözmeye başlamışlık mümkün müdür?
Al işte bir sürü soru yine!
Devam dinlemeye,dinlenmeye...