18 Temmuz 2011 Pazartesi

YÜZÜN


Eskimiş bir konsolun
Çatlak aynasında durmadan,
Bir buluttur mehtabı inatla kovalayan.
Bir hüznü yansıtan alnının ortasında,
Yüzün müdür acaba yolumu dolaştıran?
Acının bu solgun haritasında,
Kendime yeni duraklar bulduğum.
Ulaştığım ıssız dağ doruklarında
Yüzün müdür hep sorular sorduğum,
Bakışının titrek aydınlığında?


Aslında ne bulunur bir gezginin yanında
Kendi yüzünden başka,
Hüzünle bileyen direncini.
Bir suyun ürpermiş aynasında
Apansız gözgöze geldiğim.
Ayakları ayaklarıma bitişik
Kımıltısız bir gövdeyle rüzgârın sildiği.
Bir bulup bir kaybettiğim
Yani bir gezginin hep gittiği,
Senin yüzün benim yüzüm değil mi?


Benim için yazıldığını düşünerek mutlu olduğum Metin Altıok şiiri...
Düşlemek faydalıdır-nadiren-...

15 Temmuz 2011 Cuma

Aramakmış Oysa...

Yine oldu.Aramak ve bulmak eylemleri arasındaki  mesafe kısacık kaldı.
Oysa en sevdiğim zaman dilimidir kapabildiğim elinden.

Kafamızın hemen üstünde kocaman bir konuşma baloncuğuyla yürüdüğümü/zü hayal ederim ,hep.
Benim balon,aradığım ;bulmak  için ciddi mücadeleler verdiğim ama bir yandan da istenilen buluşma gerçekleşmesin  diye dua ettiğim bir sürü kitap, film ve saire ile doludur...

Kendimi arama kısmını metne dahil etmiyorum bile.Bir ben var benden içeru diyerek olayın ciddiyetine gölge düşürmeyeceğim,çoktan konuşlandık köşebaşlarına.Geçirmezük!

Yine internet denen aziz varlığın peşinden ordan oraya koşarken değdiğim filmi ,devamlı müşterisi olduğum  cd kiralama dükkanında sorup ;'hayır bizde yok' yanıtını alınca durmadım,durur muyum.Daha bir şevkle sarıldım arama işine.Nerden bilirdim onların bile varlığından habersiz olduğu filmi saniyeler sonra bulacağımı.Buruk bir ifadeyle 'varmış 'deyince ben  yanlış anlaşıldım üstelik.
Bin kez açıklama yapıldı ;farkında olmadıklarına,sistemlerine  kayıtlı olmadığına dair.
Olayı büyütme niyetimle kaldım ortada ;mahsun mahsun.

Neyse ki olay tatlıya bağlandı.Zira film de müzikleri de yeterince doyurdu.Unuttum gitti.
'Aramakmış oysa sevmek' dizelerine de kulak vererek ...
E haydi bakalım o zaman ,sıradaki gelsin...

12 Temmuz 2011 Salı

VİK MUNİZ

      Bazı dönemler internet yokmuş gibi davranmayı severim.Televizyonda gördüğüm ve aslında kolayca ulaşabileceğim izlenceler için alarm dahi kurarım.Mücadele hissiyatımı kaybetmeme adına mıdır?Geçmişe özlem midir?Saplantı mıdır?Karar veremiyorum.Ama güzel bir duygudur.Sık sık da olmaz.

Ntv de görüp izlemeliyim dediğim 'Waste land '  için de aynı olaylar zinciri gerçekleşti.İyi de oldu.Bu sayede gerçek sanatçı deme hakkım olmasa da gerçek insan diyebileceğim Vik Muniz i tanımış oldum.
Brezilya da doğan  heykeltraşlık da yapmış bu fotoğraf insanı bugün New York ta ve dünyaca tanınan bir sanatçı.



Kendi anlatışıyla şu an olduğu yerde bulunma  sebebi komik.
Ödül aldığı bir tören sonrası kavgaya müdahil olup ayırmaya çalışıyor.
Tam mekanı terkederken vuruluyor bacağından.
Tazminat olarak aldığı parayla da ver eline Amerika.
Toz,şeker ve dahi çöp materyallerini kullanarak -ne kullandığı bilinmese anlaşılmayacak ustalıkla- resimler yapıp fotoğraflıyor.
Waste Land de çöpte çalışan insanları aslında kurtulmak istedikleri o alanın içinde başucu resmi yapacakları güzellikte fotoğraflıyor.
Üstelik açık artırmada kazandığı parayı da bu insanlara bağışlıyor.

      

- 'Birilerine yardım etmeye karar verdiğimde bunun büyük bir kibir olduuğnu düşündüm.Ben kimim ki onlara yardım edeyim
.Olsa olsa kendime yardım ediyorum dur'
cümlesini ağzından çıkar çıkmaz belleğime kazıyarak bir müddet ''insanlık adına
umutsuzluğuma''törpü olarak kullanma niyetindeyim.


E haydi bakalım dedi biri...