Einstein ın Enstitüye yalnızca Gödel ile birlikte eve kadar yürüme ayrıcalığını yaşamak için geldiğini söyleyen ya da Gödel in zehirlenme korkusuyla yemek yemeyi bırakarak 27 kiloda cenin pozisyonunda öldüğünü öğrendiğim kitap hakkında tek kelime etmicem.
Zaten kitaba bulaşarak başladı bulanıklığım,her yer gri...Yalnızca şimdiye kadar olan kısmıyla beni alıp bıraktığı yerden bahsedebilirim;
Bulanık mantık 'Fuzzy logic' adıyla karşılaşmıştık üniversitede.Bir kaç örnekle kalmıştı tanışıklığımız.Pişmanlığım, samimiyetimizin sınırındandır.
Ama işin aslı doğru ya da yanlış olarak ifade edemediğmiz önermeler de olabilir.Ve bulanık mantık da burda başlıyor.
Beyaz ve siyahın olduğu yerde gri de olabilir deniyor.
İşin matematik kısmına girme niyetinde değilim.Matematikle uzun süredir beraber olan birine göre kararsız olduğumu-belki de tam tersi-,mantıklı karar verdirmede iyi,alma konusunda ise kötü olduğumu biliyorum.
Sürekli sorular sormak cevaplar aramak ;üstelik grinin siyaha dönmeye başladığı şu sıralarda.
Kendime yaslanacak bir duvar bulmak; bir süre rahatlatırbelki.
Bu yüzden olacak Gödel iyi geldi.Ya da kötü.Karar vermede kötü olduğuma karar verirsem şayet bu durumdan kurtulmam mümkün olmaz sanırım.
Kendine-göndergeli cümleler yazmaya da başladığıma göre geri dönme vakti geldi mi ne?
Gödel, Escher, Bach:Bir Ebedi gökçe beliğe üç kala...
E haydi bakalım dedi biri...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder