11 Haziran 2011 Cumartesi

HİÇ

Elif Şafak okumak zevklidir.Hiç ummadığın bir yere götürür,bırakır seni sessizce...
Sağı solu sobelidir satırlarının.
Okuduktan uzunca bir müddet sonra 'Siyah Süt ' ü açarsın ; altı çizili paragraflara baktığında çemberin içinde bulursun kendini yine.



Bit Palas ın iki numaralı sakini Sider in tavanına gözgezdirirsin ; Leonora Carrington la tanışırsın.
Bitmeyen bi tokalaşma istersin.




Aynı yerde Neyzen Tevfik  asılı kalmıştır;boynunda 'Hiç' yazısıyla.
Sallanmaktadır keyfince; sallamadan hengame- i cihan ı.



Ayakların hafifçe yerden yükselir,ferahlığın ötesine geçersin...
Bu hissiyatla dolaşmaktayım Bonbon Palas ın içinde.
Tamamını görmeden heyecanıma yenik düşme sebeplerim çoğalmakta.
Kalabalıklaşmaktayım.
Biri konuşsun istedim bu akşam.
Biri konuştu epeyce.
Bana yalnızca bir kaç satır kaldı sıralayacak.
Kırıntım olan;ardımdan döktüğüm-yolumu bulmama yardımı olacak-.

E haydi bakalım dedi yine...


  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder