15 Mart 2012 Perşembe

Gözyaşıymış...

'' Ah!yine de yolumdaki kederi kimse bilmesin,
büyüsün,genişlesin,dolansın ömrümü;
kapısı kapalı çoktandır,penceresi dargın.''


Onca 'ah'ın peşi sıra çekilen 'ah' lardır bunlar.
Sanırım eşik dedikleri yer burası.
Kurulan cümlelerin yarısı olumsuz; diğer yarısı soru cümlesi olan biri için büyümemek tercih edilebilir olmalı.
Bağlantısız tümcelerin arda arda dizilişi de cabası.
Peki ama zararın neresinden dönülse kardı?,
Bağdat' a gidilmiş miydi?Yoksa gidilmeli miydi?

Anlaşıl(a)mamak ciddi sıkıntılar yaşatır insana.Ama çok daha kötüsünü biliyorum; anlaşıldığını zannetmek.
Üstüste yazdığım şu sekiz satırın ne söylediği belli değilken; yine de umut yok mudur?
Vardır.
Ucundan köşesinden yakalayan;bir parçasını ya da tamamına ortak olan biri mutlaka vardır.
Olmalı.
Çünkü...
......
'.....İnsanın insana raptolduğu cevher' -İsmet Özel in deyişiyle-çıkmakta yüzeye.
En ufak çatlaktan gözkırpar oldu şimdilerde....




'E haydi bakalım o zaman' demeli miydi?

2 yorum: