11 Aralık 2011 Pazar

Melankoli kadındır

' Her hayalin,her durumun ,her duygunun geçici ve bitimli olduğunu ve her şeyin arkasında bir başka şeyin daha gizlendiğini kavramak benim için düşünülebilecek şeylerin en melankoliği ve aynı zamanda en avutucusu.'


  demiş Dörthe Binkert  'Melankoli kadındır' kitabında.
  Okuduğum satırlarla; ilk kez, o kapıyı açmıyorum.
  Uzun zamandır sessizce köşesine çekilmiş inatçılığımı sırtlıyorum ;zaptolmaz melankolim  , geride durup avunuşum(n)u seyrediyor bu defa.

Okumaktan ziyade dinlemek fiilini kullanmak istediğim bir kitap.Binkert sandalyesini aldı,karşıma geçti; durumdan beni de haberdar etti.

Şöyle diyor bir yerde;
 '' Melankoli,sonsuzluk ve bitimlilik ,sınırlılık ve sınırsızlık arasındaki çelişkiden gelişir.......Melankolik ruh durumunda duygu ve düşünceler gelişebilir,ama aynı zamanda netleşebilir de''



Kulağıma çoktandır fısıldanan; net ol! geziniyor yine korteksin sağından soluna.
Nasılsa;mücadele edebiliyorum o sesle.
Hala gidiş yolu puan(m)ından dem vuruyorum...

3 Aralık 2011 Cumartesi

Kronik!


Deniz

Uzun uzun bir yağmuru okudum,
Uzun ıslığını taşıdım rüzgârın,
Uzak bir kıyıya mektup yolladım.
Döndüm, derinde dövdüm kendimi.
Duydum, kırıldı içimde tuz sesi
Bir derine ağladım.

(Keder saldı içime bir denizden bir midye,
Taşı gördüm ağırlık indi dilime)

Engin de kendinden uzağı özlermiş
Ufuk bir şey değilmiş bana, gördüm.
Hayal kıvamıymış aşk,
Gülün kokusunu bademin neşesini
istedim.

Ah bilemedim de nasıl geniştim,
Koşup kapaklanayım bir kucak istedim.


'E haydi bakalım o zaman 'diyebilmek herşeye rağmen...